Bana mı denk geliyor bilmiyorum, Çeşitli nedenlerle
İstanbul’a, Ankara’ya yada farklı bir şehre gittiğimde bolca taksi kullanmak
zorunda kalıyorum. Tabii taksici sohbet etmek istiyor. Doğal olarak ilk sorusu
nereden geliyorsunuz? Veya Nerelisiniz? Oluyor
İzmir cevabı verdiğimde %95 inin gözleri parlıyor. Sanki
Paris, New York demişim gibi bir tepki veriyor.
“Yaaa… ben askerliğimi orada yaptım, hiç unutamıyorum, çok
güzel bir şehir”, “Ben bir kere gelmiştim bir yakınım var orada”, “Hiç gidemedim, en çok gitmek istediğim
şehir”, “Bizim damat Buca’lı, çok güzel bir yer”, “Ah o Kordon var ya... çok
gezdim orada, çok anılarım var”
…………….
Nedenini düşündüğümde birçok neden var… Ama ondan önce İzmir
tarafında genellikle siyasi bakış açısıyla değerlendiren ve İzmir açısından
muhalif kesimin yorumlarına baktığımızda, İzmir’de bir arpa boyu ilerleme yok,
hiç yeni organize sanayiler açılmıyor, fabrikalar yapılmıyor, iş alanı çok
kısıtlı, İstanbul’a, Bursa’ya, Kocaeli’ne bakın orada dev tesisler var burada
yok… gibi bir çok olumsuzluk diye niteledikleri örnekler sıralıyorlar.
İşte tam da sorunun cevabı burada… Bu sebeple İzmir o
bahsedilen şehirlere göre daha az göç alıyor, yerleşim alanları ve büyük
siteler o şehirlere gore daha az yapılıyor, dolayısıyla, kültürel değişiklik de
çok fazla olmuyor. Kendine has yaşam tarzını koruyor.
İzmir’de kimse komşusunun dini, mezhebi, kimliği ile
ilgilenmiyor… Herkes birbirine insan gözüyle bakıyor. Ruhuna işlemiş demokrasi
ve hoşgörü, yaşam biçimi olmuş. O sebeple seçim sonuçlarına baktığınızda
iktidar partisi iktidarda olmayabiliyor. Cuma günü camiler dolar taşar, cuma
akşamı da kordonda ki kafe ve barlar dolar taşar. İkisini ayrı yerlere koymayı
da bilir.
Yaşam tarzı da çok eleştiriliyor. İzmir’li Cuma günü öğleyin
çıkar yazlıklara gider, pazartesi sabahı gelir… Bana gore bütün bu olumsuz
denen nitelemeler güzelleştiriyor İzmir’i… İzmir’linin yaşam kalitesine sahip
olmak için İstanbul’da en az 5 kat daha fazla gelire sahip olmanız gerekiyor.
Bu dar gelirli içinde böyle, zengini için de böyle.
Coğrafi konum avantajlarını da eklerseniz Taksicinin ne
kadar haklı iç çektiğini anlamak çok daha kolay oluyor. Pergelin iğnesini koyun İzmir haritasının merkezine,
kalemli ucunuda kuşbakışı uzaklığını bildiğiniz 100 km lik bir
mesafeden başlayarak yuvarlak çizin… Bu
yuvarlağın içinde Türkiye’nin en çok tercih edilen tatil noktalarını, tarihi
noktalarını bulacaksınız. Nereleri derseniz bir çırpıda sayabileceğim onlarca
bildiğiniz yerler. Batı tarafında Çeşme, Alaçatı, Karaburun, Urla…. Aynı yoldan
sola saptığınızda, Seferihisar, Sığacık, Özdere… Aydın Otobanına girerseniz,
güneye doğru, Kuşadası, Selçuk, Efes, biraz Güney doğuya yönel Tire Kaplandağı,
Bayındır, Ödemiş, Bozdağ Gölcük, Doğusunda Turgutlu, Salihli, Çamur bayoları,
Kurşunlu kaplıcaları, Bozdağ Kayak Merkezi, Kuzey doğudan giden İstanbul
yolunda Manisa Spil Dağı, Akhisar Köftecileri, Kuzey yolunda, Eski Foça, Yeni
Foça, Aliağa Çandarlı, Dikili, Bergama, hatta Ayvalık… Bu yazdığım yerlere
İzmirli, Pazar günü öğleye doğru yaptığı kahvaltıdan sonra, çıkar ailece,
yemeğini yer, akşam evinde olur. Kaç şehir vardır bu özelliklere sahip… Hepsine, bir, birbuçuk saatte ulaşabiliyorsun
Sonuç olarak İzmirli için en önemli unsur “Mutluluktur”. bir arpa boyu ilerlememekten! mutlu… Büyük
fabrikaların olmamasından mutlu… Gerisi ayrıntı.
Bu yazıyı yazdığım gün Neşet Ertaş İzmir’de vefat etti… ve
ertesi gün Yılmaz Özdil, Neşet Ertaş’ı anlatırken bu dizelere yer vermiş.
Neredeyse yukarıda ki yazdıklarımı özetlemiş. Neşet Ertaş'ı da ebedi yolculuğuna uğurlamanın üzüntüsü içindeyim.
Gezdim tüm dünyayı gördüm
Güzel İzmir sana geldim
Benim şirin güzel yurdum
Güzel İzmir sana geldim
Güzelsin asil duruşlu
Medenisin hoşgörülü
Olduğun gibi içli dışlı
Güzel İzmir sana geldim
Gönüllere ışık saçan
Unutamaz görüp geçen
Gariplere kucak açan
Güzel İzmir sana geldim
Kimdir necidir sormayan
Kimseyi hakir görmeyen
İnsanlıktan ödün vermeyen
Güzel İzmir sana geldim
Nice yıllar çok uzağım
Seni seviyor yüreğim
Güzel yurdum, son durağım...
Güzel İzmir sana geldim